7 Mayıs 2025 15:12

Avrupa Komisyonu Türkiye raporu: Türkiye AB yolunda değil, geriye gidiyor

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor, Strasbourg’daki basın toplantısında Türkiye’nin demokratik standartlardaki gerilemesini vurguladı.

Avrupa Komisyonu Türkiye raporu: Türkiye AB yolunda değil, geriye gidiyor

Fotoğraf: Steven Lek/Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)

Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili ve Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor, bugün Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Amor, hazırladığı yıllık Türkiye raporunun içeriğini paylaşarak, üyelik sürecinin temelinin demokrasi ve hukukun üstünlüğü olduğunu vurguladı.

“Türkiye’de çoğu zaman ‘Haddini bil’ yanıtını alıyorum”

Amor, Türkiye ile ilgili raporlar hazırlarken sık sık resmi yetkililerden “Haddini bil” tepkisiyle karşılaştığını belirterek, “Ben yerimi biliyorum. Görevim, Türkiye’nin AB kurallarına uyum sürecini değerlendiren bir rapor hazırlamak. Türkiye aday ülke olmak için bu süreci başlatmamızı istedi. Her aday ülkenin iç siyaseti yakından izlenir; çünkü bu süreç bunun bir parçasıdır. Biz sadece politikaları eleştirir ya da takdir ederiz” dedi.

“AB üyeliği askeri değil, demokratik standartlarla ilgili”

AB ile üyelik sürecinin stratejik değil, demokratik değerler üzerinden yürütüldüğünü belirten Amor, “Türkiye medyasında Avrupa’nın Türkiye’ye askeri ya da stratejik nedenlerle ihtiyaç duyduğu gibi yorumlar yapılıyor. Oysa üyelik süreci jeopolitik değil, doğrudan demokrasiyle ilgilidir. Bir ülkenin AB’ye üye olabilmesi için demokratik standartları karşılaması gerekir” ifadelerini kullandı.

Amor, raporun iki ana başlığa odaklandığını söyledi: “Üyelik süreci demokrasiyle; iş birliği süreci ise güvenle ilgilidir. Ancak Türkiye’de bu iki kavram özellikle karıştırılıyor. Türk yetkililer sürecin nasıl işlediğini biliyor, ancak kamuoyunun algısını başka yönlere çekmeye çalışıyorlar. Poker kurallarıyla satranç oynayamazsınız.”

“2013’ten beri demokratik gerileme var”

Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde ilerlemek yerine gerilediğini ifade eden Amor, Gezi Direnişi’ni milat göstererek, “2013’ten bu yana Türkiye’de demokratik standartlarda hiçbir olumlu gelişme yaşanmadı. Türkiye, demokratik ölçütlerde geri giden tek aday ülke konumunda” dedi.

Türkiye’de demokrasinin uzun süredir en düşük seviyede olduğunu vurgulayan Amor, “Bu kararı Türk halkı verecek. Eğer siyasi irade oluşursa, AB bu iradeyi yeniden değerlendirmeye ve süreci devam ettirmeye hazır. Bu yüzden süreci dondurabiliriz ama kapıyı tamamen kapatmıyoruz” diye konuştu.

“İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı toplum sokağa çıktı”

Amor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı toplumda oluşan tepkiyi de gündeme getirerek, “Pro-demokratik ve pro-Avrupa bir toplumun protesto gösterileri düzenlemesi önemli. Türkiye yalnızca Erdoğan’dan ibaret değil. Onun gölgesinde bir ülke var. Bu ülkenin farklı kesimlerinden sivil toplumun sesi duyuluyor. ‘Kapıyı kapatmayın’ diyorlar” ifadelerini kullandı.

Raporda ayrıca ifade özgürlüğünün geldiği noktaya dikkat çekildi. Amor, “14 yaşındaki kız çocukları terör suçlamasıyla yargılanıyor. Savcılar onlara ‘Neden ders çalışmak için arkadaşının evine gittin?​’ diye soruyor. Bir aktör, bir teröristi canlandırdığı için yargılanıyor. Bu, raporun altını çizdiği gerçeklerden biri” dedi.

“İsveç hükümetine çağrı: Gazeteci Medin için baskı uygulayın”

İsveçli gazeteci Joakin Medin’in Türkiye’de tutuklu olmasıyla ilgili görüşlerini de paylaşan Amor, “Bu olay sadece gazetecilikle ilgili. Ortada bir suç unsuru yok. İsveç hükümetine önerim: ‘Baskı kurun ve uygulayın.’ NATO üyeliği için uyguladığınız baskıyı burada da gösterin. Ankara bu dili çok iyi anlar” diye konuştu. (Politika Servisi)

Evrensel'i Takip Et